Dil Seçiniz
Telefon
WhatsApp
MÜZİK VE ZEKA
MÜZİK VE ZEKA

Son yıllarda dijital yeniliklerin çevremizi sarması ve rutin çalışma koşullarına otomatikleşen yaşam koşuşturmamız kendimize ya da çocuklarımıza zaman ayırmamızı imkansız hale getiriyor. Bu da bizlere bahşedilen kişisel özelliklerimizi es geçmemize böylece de hayatı es geçmemize neden oluyor farkında olmadan.

    Çocuk daha anne karnındayken bile müzikten dolaylı olarak etkilenmekte ve ritmik hareketlerde bulunmaya başlamaktadır. Doğumundan itibaren her geçen gün seslerle örülmüş olan evreni gelişmekte ve bu evrene yeni uyaranlar eklenmektedir. Anne kalbinin ritmik atışlarını dokuz ay boyunca dinleyen bebek, özellikle duyularının geliştiği son dönemlerinde, annesinin sesinin farklı tonlarına, bunların anlamlarına karşı duygusal bir bağ geliştirir. Müziği duyabilir, annesinin mırıldandığı melodileri tanıyabilir. Gebeliğin son dönemlerinde annesinin söylediği sakin melodileri, doğumundan sonra da tanıdığı ve bunları duyunca sakinleştiği kanıtlanmıştır. Dünyadaki her kültürün, kendine özgü ninnileri vardır. Ninni, anne ile bebek arasında kurulu, müzikal bir duygusal bağdır. Aynı ölçüde işlevseldir de; annenin, çocuğuna, ortamın uyumak için güvenli olduğunu belirtmesinin bir yoludur. Erken dönemlerde, bebek - anne - baba arasında kurulacak müzik bağı, ileride yaşayacakları duygusal ilişkileri sağlamlaştıracaktır. Bebeklikten çıkan çocuk, kendini sağlıklı bir yetişkin yapacak aktivitelerle tanışırken, müziğe özel bir önem verir. Çevresiyle olan ilişkilerine ve oyunlarına müziği severek ekler. Dış dünya ile ilişkilerinde müzik, onun için faydalı bir iletişim kaynağı haline gelmektedir. Kişilik gelişimi doğumdan itibaren başlayan bir süreç.  Bu süreçte ne kadar küçük yaşta yapımıza uygun bir uğraşı seçersek ilerideki yaşantımıza da etkisi büyük olacaktır. Bu uğraşıların en önemlilerinden biri müziktir. Çocuk yaşlarda müzikle ve bir enstruman çalmasıyla ilgili imkan bulabilmiş çocuklar yaşantılarının tüm devrelerinde edindikleri bu ayrıcalıklı dünyada kendilerine yer bulabileceklerdir.

    Çocuğun ilk 6 yılı bireyin gelişiminin temel taşlarını oluşturması, temel bilgi ve becerilerin bu erken gelişim yıllarında kazanılması nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Okul öncesi eğitim sayesinde çocuk ilk kez ailesi dışında bir ortamda kendini ifade etme fırsatı yakalamakta, sosyalleşmekte ve bağımsız bir varlık olduğunun bilincine varmaktadır. Okul öncesi eğitimi çocuğa olumlu kişilik temellerinin atılması, yaratıcı yönlerinin ortaya çıkarılması ve kendine güven duygusunun geliştirilmesi bakımından önem taşımaktadır.

    5-6 yaşlarına geldiğinde müzik hayatında çok daha büyük bir yer oluşturmaya başlamaktadır. Bu yaşlardan itibaren dinlediği müzikler hakkında yorumlarını belirtmeye, basit besteler ile tandık besteler arasında ilişki kurmaya, müziğin karakteristik özelliklerini tanımaya başlar. Melodiye göre hareket eder özgür melodiler yaratır ve kendi başına kısa şarkılar öğrenir. Sıklıkla şarkı söyler. Şarkılar söylemek veya bir melodiye kendi uydurduğu sözler ile eşlik etmek sadece müzikal gelişimine değil aynı zamanda zihinsel ve sosyal gelişimine de katkı sağlamaktadır.

    Günümüzde çocuklar kendilerini bekleyen zorlu sınavlardan galip çıkmak için küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başlamaktadır. Başarıya ulaşmada çalışmanın yanı sıra zekanın payı büyüktür. İşte bu yüzden günümüzde harıl harıl zeka geliştirme, arttırma formülleri aranmaktadır. Yapılan araştırmalara göre okul öncesi düzenli piyano dersleri çocukların zekasını  %50 arttırdığı saptanmıştır. Okul öncesi çocukların beyni tıpkı bir hamur gibi ve erken yaşlardaki eğitimlerle çocuk beynini şekillendirip beslemek mümkündür. Piyano ise, özellikle beyin ve beden arasındaki bağlantıyı kurması, hem ruha hem de fiziğe etki etmesiyle bu yöntemin en etkili aracıdır.

    Bir çalgı çalmak, hem büyük-küçük kasların gelişimini hem de psiko-motor gelişiminde çocuğa yardımcı olur. Bu sebeple küçük yaşta özelikle kas gelişimine yönelik, hem de duyuşsal yönden kulak eğitimine katkısı olan, piyano eğitimine başlanmalıdır. Okul öncesi çağındaki çocuklarımızı bir enstruman çalma konusunda yönlendirebilirsiniz. Bu yaşlarda bu çeşit eğitimin direkt olarak beyin gelişimine katkıda bulunduğu ve çocuğa ileride gerekecek olan matematik ve yabancı dil kavrama zeka katsayısını artırdığı araştırmalar ile kanıtlanmış bir gerçektir. Ayrıca sanat yönü olan çocukların tüm hayati fonksiyonları kavramada ve uygulamada başarılı oldukları bilinmektedir. Çocukları tüm kötü alışkanlıklarından uzak tutan ve boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirecekleri bir altın bileziğe sahip olacakları da bilinmelidir.

İDİL ÖZDEMİR

BİZE ULAŞIN